25 Ekim 2011

Must go on

Arada sırada çok acayip bir şey yapmak lazım, günlük rutinden farklı olarak ve insanların tepkisini ölçmek lazım, Truman Show daki gibi bir düzenin ortasında olmadığımızdan emin olmak adına.

Pann

Eski Disney ve Warner Brothers çizgi filmlerini özledim. Erkenden çizgi film izlemek için kalkmak, gece televizyonda korku filmi izlerken korkmak istiyorum.

22 Ekim 2011

İstanbul

Yine İstanbul'a gittim foto işlerimi halletmeye, Ama ne atraksiyonlarla; Gece 12 de otobüsüm, 10.30 gibi kızılaya gittim bir arkadaşın doğum günü için ama evden biraz acele çıktığımdan saçlarım ıslak kaldı sanırım, arkadaştan ayrılıp ankaraya binip aştiye giderken ciddi şekilde kötü başım ağrımaya başladı. O dereceki sonunda aştiye gelmeden bahçelievlerde inip eczane aradım. İlk bulduğumdan en yakındaki nöbetçi eczanenin adresini öğrenip, orayı sora sora bulup, oradan ağrı kesici ilaç aldım. Ordan da taksiye binip aştiye geçtim. Sonra baş ağrım geçti ama hiç uyuyamadım gece. Sabah ilk olarak işim olan yere gittim fotoyla ilgili, tabi giderken oyalandım baya telefonumla fotolar çektim :D
Sonra baktım hala oyalanmam gerekiyor kahve içeyim dedim, Açık bir starbucs vardı yolumda (divanyolu üzerinde mc donalts ın karşısında, ayasofyaya gelmeden) benden bozuk çıkmayınca kasiyer de de para üstü vercek bozuk olmayınca bana kahveyi ısmarladı, Fişten öğrendiğim kadarıyla adı da Melis imiş, eğer oraya giden olursa kendisine ya benim adıma tekrardan teşekkür edin ya tip bırakın :D Neyse işlerimi hallettikten sonra kalacağım otele gittim taksime Orda da oda hazır değilmiş, 1 saat bekledim. Sonra eşyalarımı odama bırakıp bir arkadaşımla buluşmak üzere çıktım otelden. Taksim çevresinde bildiğim bilmediğim bir sürü yer gezdik, galataya gittik, çiçek pasajına girdik, cezayir sokağına gittik, Sent Antuan kilisesine girdik, orada mum diktik, yaşlı bi kadınla sohbet ettik, nevizade'de oturduk, gezi parkına gittik.. Sonra onu metroya bıraktım, kendim son bir tur attım istiklalde, bir kaç foto çektim;
Sonra odama gidip yorgunluktan bayılmadan önce (en son uyandığımdan beri 35 saat geçmiş ve o arada o kadar çok şey yaptığımdan uyumak sözü hafif kalır diye düşündüm) son olarak odamın camından da bir iki foto çektim,
Sabah da kalkıp istiklalde kahvaltı niyetine birşeyler yiyip terminale gittim ve döndüm Ankara'ya. İstanbul'a bir önceki gidişimde ki kadar heyecan dolu ve hevesli değildim ama güzel bir değişiklik oldu yine de.

16 Ekim 2011

selfobotomi

Bir şeye canın sıkkın diye içmek, kendi kendine geçici lobotomi yapmak değil mi düşününce?

12 Ekim 2011

Bilmiyorum

Daha başka ne yapabilirim, uyumadan önce düşündüğüm ve uykumda gördüğüm şeylerin gerçekle örtüşmesi için.

06 Ekim 2011

Bremen Lideri

Yan apartmanda horoz var.
Cidden.
Neyse ki sabahları değilde öğlen 12'den itibaren ötmeye başlıyor gerizekalı hayvan.

Rahat uyurum bu gece

bunu dün önce nette, sonra da rüyamda gördüm. Ama meğerse bu foto değil videodan alınmış bir görüntüymüş bende videoya çeken kişiydim. Sonra suya düşüyordum, balina bana doğru geliyordu falan o arada uyandım. İyi yanı sonunda maceralı ve korkıunç bir rüya gördüm ki bu da zihinsel olarak normale döndüm demek..

Neyse önemli olan bugün saçmalamadım sanıyorum yani kendi standartlarımda saçmalamadım en azından.
Güzel olacağını hayal ettiğim bir gün kötü geçmedi, kolay değil bu günlerde böylesine bir tutarlılık.
Yani gider ayak bir bomba patlatmadım ya.. O bile güzel haber :D

2024

Lan hayat güzel, eforsuz, mutlu olabiliyormuş. 2023 yılı biterken bunu hatırladım son iki aydır. Hep çekindiğim, korktuğum şeylere, bir kapı...